Haber
2016-01-20 08:46:48
1128 akademisyenin imzaladığı bildiriye Çankırı Karatekin Üniversitesi Eğitim Bir Sen Temsilciliği tepki gösterdi.

Çankırı Karatekin Üniversitesi Eğitim Bir Sen Temsilciliği 1128 Akademisyenle İlgili Basın Açıklaması Yaptı

Bizler Çankırı Karatekin Üniversitesi Eğitim Bir Sen Temsilciliği olarak bilimin, aydınlığın, ilericiliğin, gerçek aydınların yanındayız.

 

Eyy Utanmaktan Utanmayan Utanmazlar

 

Eğitim Bir-Sen Üniversite Temsilciliği 1128 Akademisyen tarafından imza altına alınan ve büyük tartışmalara yol açan bildiri ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

 

Çankırı Karatekin Üniversitesi Uluyazı Kampüsü Merkezi yemekhanede yapılan basın açıklamasına Memur-Sen Çankırı İl Başkanı Kasım Karatekin, Memur Sen’e bağlı sendikaların temsilcileri, akademisyenler ve idari personeller katıldı.

 

İşte Eğitim Bir-Sen Üniversite Temsilcisi Osman Demir tarafından okunan o bildiri;

 

"Çankırı’mızın göz bebeği Karatekin Üniversitemizin çok değerli mensupları, basınımızın güzide temsilcileri, sizleri selamların en güzeli ile selamlıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

 

Gönül isterdi ki bugün sizlerle bilim yuvası olan geleceğimizin yetiştirildiği üniversitelerimizdeki başarılardan, gelişmelerden, araştırmalardan, buluşlardan, Nobel ödüllerinden bahsedebilseydik. Maalesef bugün bunlar yerine sözde kendilerine aydın denen ancak aklı, beyni, kalbi kararmış bir grup akademisyen kılıklı terörist sever kara kapkara kişilerden bahsedeceğiz. Şunu da unutmayalım ki Türkiye’mizde ve dünyada insanlığın faydası için gecesini gündüzüne katan bir dakika boş durmayan, vatanına, milletine, insanlığa faydalı olma yarışı yapan bu vatanın öz evladı yüzbinlerce akademisyeni tenzih ederek konuşmama başlamak istiyorum. Hz. Adem (a.s.) ile başlayan insanlık tarihi günümüze kadar birçok aşamalardan, gelişmelerden geçerek günümüze kadar yeryüzünde acı tatlı, iyi güzel birçok hatıra bırakmıştır. İyi, güzel hatıra eser bırakanlar hep iyilikle, güzellikle anılmış, kötü ve zararlı hatıralar, eserler bırakan da hep lanetle, kötülükle anılmıştır. İnsan bu hayat mücadelesinde ya iyi tarafta, ya kötü tarafta ya da iyi gibi gözüküp, kötülerin yanında olanların mücadelesi ile dolu olmuştur.

 

Bu yaşlı dünyamız nice kan dökücü zalimler, hainler, fitneci, fesatçı, insanlıktan nasibini almamış zorbalar gördüğü gibi karıncayı bile incitmeyen, insan ve insanlığın mutluluğu için her alanda güzelliklere imza atan, sanatta, edebiyatta, bilimde, sanayide, teknolojide, mimaride, maneviyatta, vb. birçok alanda insanlığın faydasına nice eserler bırakmış, hem maddi hem de manevi gelişmelerde insanlığa hizmetlerde bulunmuş milyonlarca insan evladı da görülmüştür ve görülecektir.

 

Ancak, günümüz Türkiye’sinde; düşüncelerin özgür olduğu sözü arkasına gizlenerek 30 küsür yıldır bu ülkenin polisine, askerine, öğretmenine, doktoruna, hemşiresine, savcısına, kundaktaki bebeklerine saldıran, öldüren, bayrağımızı, camilerimizi, kütüphaneleri yakan, yıkan, yol kesip insanları dağa kaçıran, yatırımları engelleyen, yol, baraj, havaalanı, okul, hastane yaptırmak istemeyen, geleceğimizi karatmak, ülkemizi bölmek, parçalamak isteyen uluslararası zalim küresel güçlerin taşeronu kan dökücü bir örgüt olan PKK’yı destekleyip, devletime, askerime, polisime aşağılık laflar söyleyen, iftira atan, şehitlerimizin kemiklerini sızlatan, bu vatanın öz evlatlarını üzüntüye boğan alçak açıklamada bulunan sözde aydın olduğu iddiasındaki bu kara kapkara insanları kınıyor ve lanetliyoruz. Yazıklar olsun sizin gibi yükseköğrenimin alçak insanlarına.

 

Son üç yılda doğu ve güneydoğuda 14 ilde 100 milyar dolarlık yatırım yapılan, baraj, hastane, üniversite açılan vb. vd. birçok alanda olumlu gelişmelerle birlikte çözümü, barışı, kardeşliği sağlamaya yönelik birçok el uzatılmasına rağmen bütün bunları elinin tersiyle iten PKK gibi hain, bölücü, zalim, bir örgütü cici gösteren, kahraman, yiğit, fedakar askerime, polisime dil uzatan bu hainleri kınıyoruz.

 

Kendisine bomba atarken elinde bomba patladığında yaralanan hain teröristi bile hastaneye götüren fedakarlık, kahramanlık, yiğitlik timsali polisime, askerime kimse kötü söz söyleyemez, söyletmeyiz.

 

Bizler hiçbir siyasi partinin yanında veya karşısında değiliz. Sadece hainlerin, kan dökücülerin, bölücülerin ve zalimlerin ve onları destekleyenlerin karşısındayız. Kim bu millete, vatanıma, insanıma hizmet ediyorsa, güzel ve doğru işler yapıyorsa bizler onun tarafındayız. Hiçbir zaman zalimin hainin yanında olmadık, olmayacağız. Her zaman haklının, mazlumun, adaletin ve özgürlüğün yanında olduk ve yine olacağız. Hz. Adem (a.s.) karşısında şeytan vardı biz Hz. Adem (a.s.)’nin tarafında olduk ve olacağız. Biz firavuna karşı Musa(a.s) ‘ın tarafında olduk ve olacağız. Biz nemruta karşı Hz. İbrahim (a.s.) tarafında olduk ve olacağız. Yine bizler Hz. Muhammed (S.A.V.)’ın tarafında, cehaletin babası Ebu Cehil’in de karşısında olduk ve olacağız. Kıyamete kadar da hakkın, doğrunun, iyiliğin, güzelliğin, adaletin, kardeşliğin, birliğin, beraberliğin, özgürlüğün, vatanın ve milletimizin yanında olduk ve olacağız.

 

Eyy utanmaktan utanmayan utanmazlar sizler kimin tarafındasınız? O bildiride söylediğiniz gibi kırk yıldır bu vatanın ekmeğini yiyip, suyunu içip, bu millete, bu devlete kurşun sıkan bölücü örgüt mensupları tarafındaysanız sizin gibileri üniversitelerimizde istemiyoruz. Üniversite gençliğimize de seslenerek diyoruz ki reddi akademisyen yaparak bunların derslerini boykot edin, onların derslerine girmeyin.

21. yüzyılın ilk çeyreğinde yeniden dünya haritası çizmeye çalışan zalim küresel baronların, kan emicilerin, El Kaide, eşşebap, boko-haram, taliban, daeş, pkk, pyd, paralel, vd. vb. gibi taşeron bölücü yıkıcı örgütleriyle özellikle halkı Müslüman olan coğrafyalarda yaptıkları akıl, vicdan, iman, insaf sahipleri tarafından ibretle gözlemlenirken; hele hele o şefkat eliyle bunların zulmünden kaçarak ülkemize sığınan dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapmadan kapılarını açan bu güzel devlete bile dil uzatıyorsunuz, iftira atıyorsunuz. Ey utanmazlar Avrupa’ya 30-40 bin sığınmacı gitti diye bütün Avrupa çatırdadı, birbirine girdi. Ama vefa, hoşgörü, yardım, insanlık örneği gösteren bu devlet 2,5-3 milyon kadın, erkek çocuğu bağrına basarak onları hem korudu hem doyurdu. Siz böyle bir devlete laf söylersiniz ha. Yazıklar olsun size, sizin gibilere. Tarihte Avrupa’da zulüm görmüş Yahudilere bile kucak açan, onları koruyan bir devletin torunları olarak sizlere soruyoruz;

 

1- 5-6 yıldır kendi halkını öldüren Esed zalimine bir çift sözünüz, bir bildiriniz oldu mu?

 

2- Bildirinizde hiç bahsetmediğiniz bölücü, hain, kalleş PKK örgütüne şimdiye kadar bir söz söylediniz mi? Silahlarınızı bırakın ya da ülkeyi terk edin dediniz mi? Uyuşturucu baronluğu yapan bu örgüte ve hainlere şimdiye kadar ne dediniz?

 

3- Hendekleri kazıp, içerisine bomba tuzakları koyan sözde belediyelere, özyönetim diyen bu hainlere, baro başkanlarını bile öldürenlere bir sözünüz oldu mu?

 

4- Vali-komutan misafir etti diye şehit edilen muhtar için ne dediniz?

 

5- Camisine ezan okuyup namaz kıldırmaya giden imamı şehit edenlere, camileri yakanlara ne dediniz? Kurban eti dağıtan pırıl pırıl kürt genç kardeşlerimizi yakan, arabayla üzerlerinden geçen, başlarını taş ve keserle ezen Yasin Börü gibi yüzlercesini katleden bu hainlere bir bildiriniz oldu mu?

 

6- İŞID ya da DAEŞ ile gözlerimizi kör ederek Kuzey Suriye’den akdenize kadar uzanan coğrafyada İsrail’den sonra ikinci bir terörist devlet kurularak Türkiye’mizin etrafına mayınlar döşenirken siz ne dediniz, bil bildiri yayınladınız mı?

 

7-Bayırbucak’ta, Musul’da, Irak’ta, Suriye’de çocuk, kadın, erkek katledilirken kimyasal gaz kullanan bu zalimlere bir sözünüz oldu mu?

 

8- Mısır’da darbe yapan, 3-4 bin vatandaşını katleden, birçoğunu hapse atan, cumhurbaşkanlarına idam cezası veren darbeci Sisi’ye, Filistin’de yıllarca Filistinlileri katleden Mescidi Aksa’yı kirleten, Filistin topraklarını işgal eden uluslararası sularda mavi Marmara gemisine saldırıp 10 kahramanı şehit eden İsrail’e şimdiye kadar bir sözünüz oldu mu?

 

9- Sınırımızı savaş uçaklarıyla ihlal eden Çeçenistan’da, Kırım’da, Bayırbucak’ta, Halep’te, Ukrayna’da binlerce masumun kanını döken Putin’e bir bildiriniz oldu mu?

 

10- İslam dünyasının içerisine Truva atı gibi sokulup Ümmeti Muhammedi bölüp Sünni-Şii çatışması çıkarmaya çalışan katil Esed’e destek veren İran’a bir sözünüz oldu mu?

 

11- En son olarak Diyarbakır Çınar’da evinde uyuyan masumları bir ton bomba ile havaya uçuran, beş yaşında babasıyla beraber şehit olan Mevlüde’yi katledenlere bir sözünüz oldu mu?

 

12- Akademik demek bilim demek, kanıta, araştırmaya dayalı çalışma yapmaktır. Bu ülkenin hangi sorunlarına çözüm buldunuz? Sur’a, Cizre’ye, Silopi’ye gidip hendekleri kimin kazdığını araştırdınız mı?

 

Daha örnekleri çoğaltabiliriz ama sizler anlamazsınız. Çünkü gözünüz var hakikatı görmüyor, kulağınız var hakikatı duymuyor, kalpleriniz var ama gerçekleri anlamıyorsunuz. Onun için diyoruz ki hendekleri açanlara bir şey diyemeyenlere çenenizi kapatın diyoruz.

 

Yıllardan beri her alanda eli kolu bağlanmış Türkiye Cumhuriyeti Devleti milletiyle bir olup zincirlerini kıra kıra gelirken, mazlum milletlerin umudu, insanlığın medarı iftiharı olma yolunda emin adımlarla ilerlerken; ulaşımda, sağlıkta, bilimde, sanatta, ticarette, sanayide, askeri alanlarda, uzay çalışmalarında, uydularla, elektrik ve elektronikte, milli gemilerle, onlarca yeni hava alanlarıyla, yüzleri geçen üniversiteleriyle, deniz altından ve üstünden kıtaları tünel ve köprülerle birleştirirken, büyümesine, gelişmesine, güçlenmesine devam ederken, üzerine biçilen esaret elbiselerini yırtarken kim bunlara engel olmak istiyorsa bizler onların karşısındayız. Güçlünün değil haklının, zalimin değil mazlumun, vatan hainlerinin değil vatanımızın, milletimizin, bayrağımızın yanında, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Arapıyla ve Çerkeziyle v.d. bütün dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın bu vatan ve millet sevdalılarının yanındayız. Gecesini gündüzüne katan, kar, yağmur çamur demeden göğsünü siper ederek, milletimizin huzuru, güvenliği, devletimizin bekası için çalışan kahraman asker ve polisimizin yanındayız. Hiçbir vatandaşını renk, dil, din, mezhep ayrımı yapmadan kucaklayan, onların mutluluğu, huzuru, geleceği için bütün imkanlarını kullanan, kendisine sığınan mazlumları, mağdurları koruyan, milletimizi dünya milletleri arasında en yükseğe taşımaya çalışan devletimizin yanındayız.

 

Her birimiz şahadeti alnımızın ortasına yazarak diyoruz ki; eyy vatan, millet, bayrak,, din, adalet, kardeşlik, birlik beraberlik düşmanları, bizler kahraman şehit askerimizin, polisimizin ve onların emanetlerinin yanında, birer şehit ve gazi adayı olarak bu vatanı birkaç çapulcuya, haine öldürmeyiz, böldürmeyeceğiz. Sizler de aklınızı başınıza alın belki okumadan imzaladığınız o metni vicdanınızın sesini duya duya okuyun ve imzalarınızı geri çekin. Yoksa bu vatanın öz evlatları sizin derslerinize girmeyecek, sizi dikkate almayacak, sizi ve sizin gibileri tarihin çöplüğüne fırlatıp atacaktır. Başkenti Ankara olmayanlar hizmet ettikleri başkentlerine gitsinler. Sizlerin yayınladığınız bildiriyle desteklediğiniz o teröristlerden tek farkınız, onlar kurşunu bu milletin evlatlarına silahlarıyla sıkıyorlar, sizler de kurşunlarınızı kaleminizle sıkıyorsunuz.

 

Alim sanma, her gideni mektebe;

 

Edep-ahlak yok ise, yok ilimde mertebe.

 

Ne fark eder… Tut ki cübbe giydirsen;

 

Paye versen, kitap yüklü merkebe.

 

Bizler Çankırı Karatekin Üniversitesi Eğitim Bir Sen Temsilciliği olarak bilimin, aydınlığın, ilericiliğin, gerçek aydınların yanındayız.

 

Allah hiçbir kimseyi doğruyu inkar edecek kadar kör, yanlışı savunacak kadar da nankör yapmasın diyor sizleri aziz şehitlerimizin ruhları için bir fatiha, üç ihlas-ı şerif okumaya davet ediyoruz.

 

Kamuoyuna saygılarımızla."

 

Çankırı Karatekin Üniversitesi Eğitim Bir Sen Temsilciliği

 

 

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen